18 Mayıs 2012 Cuma

UNUTULMAZ FUTBOLCULAR VAN BASTEN

MARCO VAN BASTENMarcel ("Marco") van Basten (d. 31 Ekim 1964 Utrecht, Hollanda) Hollandalı futbol antrenörü. Lakabı "Utrecht Kuğusu"dur
Futbol kariyerine yedi yaşında UVV Utrecht kulübünde başladı. Profesyonel kariyerine ise 1981 yılında başladı Ajax takımında başladı. Ajax'ta forma giydiği sürede 172 maçta 151 gol atma başarısı gösterdi. 1985-86'da Avrupa gol kralı olarak altın ayakkabı kazandı. 1987'de Kupa Galipleri Kupası'nı kaldırdı.
1987'de Ajax'tan ayrılarak İtalya'nın A.C. Milan takımına geçti. Frank Rijkaard ve Ruud Gullit ile birlikte A.C. Milan'da büyük başarılar kazandılar. 1988'deki İtalya Ligi şüampiyonluğundan sonra 1989 ve 1990'da iki kez Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazandı. 1988 Avrupa şampiyonasında attığı gol, dünyanın en güzel gollerinden biri olarak kabul edilir. Aynı sene adidas firması tarafından altıntop alarak ödüllendirildi. Bu ödül töreninde Galatasaraylı Tanju Çolak 39 gol atarak Avrupa gol kralı oldu ve altın ayakkabı aldı. 1992 ve 1993'te iki lig şampiyonluğu daha kazandıktan sonra ayak bileğindeki kronikleşen sakatlık yüzünden 29 yaşında futbolu bıraktı.Rakip defanslar Van Bastene kasıtlı olarak fauller yapmaktadılar bu yuzdende çok kolay sakatlanıyordu van basten gunumuz futbolundaki en iyi forvetlerden bırısıdır. Oynadığı son maç 26 Mayıs 1993'teki Şampiyonlar Ligi finaliydi.
Bu arada Hollanda Milli Futbol Takımı'yla 1988'de Avrupa şampiyonu oldu. Attığı 5 golle şampiyonanın gol kralı ünvanını da kazandı.Büyük futbol düşünürü Galip Nezih'e göre Kendisinin kariyerinde 40 golü bulunmaktadır. Bunun 20'si milli takımdadır.. Marco Van Basten ona göre sıradan bir forvettir ve Suker kendisinden daha yeteneklidir.. Galip Nezih böyle düşünüyor.
Van Basten Temmuz 2004'den beri Hollanda Millî Takımı antrenörlüğünü yapmaktaydı.2008 sezonunda AJAX IN başına getirildi.Van basten dunyanın en iyi forvetlerinden bi
r
i olarak kabul edilir.

UNUTULMAZ FUTBOLCULAR RAUL

RAUL GONZALEZ

Raul Gonzalez Blanco (d. 27 Haziran 1977, Madrid), İspanyol futbolcu. Halen İspanyol devi Real Madrid spor kulübünde aktif futbol hayatına devam etmektedir.
Futbol hayatına Atletico Madrid ile başladı. 132 maçta 77 gol attı ve İspanya Küçükler Kupasını kazandı. Ardından 15 yaşında Real Madrid'in altyapısına transfer oldu. Real Madrid'in B takımında 16 maçta 17 gol attıktan sonra 17 yaşında Real Madrid A takımına çıktı. Önce orta sahada görev yaptı, daha sonra ise forvette oynamaya başladı. Takımda kaptanlığa kadar yükselen Raul, 1998 yılında Fransa'da düzenlenen Dünya Kupası'na katılarak ilk büyük turnuvasına çıktı. Bu turnuvada Nijerya'ya 1 gol attı. Real Madrid ile birçok şampiyonluk yaşadı ve Şampiyonlar Liginde başarılı oldu. Şu anda Şampiyonlar liginde 59 golü bulunmaktadır.Bu onu Sampiyonlar liginin en golcü futbolcusu yapmaktadır. Onu takım arkadaşı Nistelrooy 52 golle takip etmektedir. Aynı zamanda Real Madrid formasıyla La Liga'da attığı 228 golle La Liga tarihininde de en fazla gol atan futbolculardan biridir.

Özel hayatında ise 1999 yılında Mamen Sanz adlı manken ile evlendi. 2000 yılında Jorge adından bir oğlu oldu, Jorge adı Raul'un çok sevdiği kendisini keşfeden
Jorge Valdano'dan gelmekteydi. Arkasından 2002 yılında Hugo adından 2. oğlu dünyaya geldi. Bu oğlunun da ünlü futbolcu Hugo Sanchez'den ismini aldığı söylenmektedir. 2005 yılında da ikiz çocuk babası oldu. Raul, her golünden sonra yüzüğünü öperek eşine olan sevgisini göstermektedir.Raul tüm profesyonel futbol kariyeri boyunca 695 maçta 400 gol atmıştır.

UNUTULMAZ FUTBOLCULAR METİN TEKİN

METİN TEKİN



Metin Tekin
(d. 1964, İzmit), Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün Sarı Fırtına lakaplı ünlü futbolcusu. Oynadığı dönemde takım arkadaşları Ali Gültiken ve Feyyaz Uçar'la çok başarılı bir ileri üçlü oluşturmuş ve isimlerine pek çok özel tezahürat hazırlanmıştır.
Futbola babasının desteği ile Kocaelispor altyapısında başladı. Süratı ve çalımlarıyla kısa sürede ilgi çekti ve PAF Ligi'nin yıldız oyuncusu durumuna geldi. Henüz Kocaelispor'un A takımında oynayamadan Beşiktaş'a transfer oldu. 18 yaşında iken, 1982/1983 sezonunda Beşiktaş'taki ilk sezonunda forma şansı buldu ve kısa sürede takımın sembol isimlerinde biri durumuna geldi. Burada o dönemde siyah beyazlı takımın önemli bir gençleştirme operasyonuna başlaması da önemli rol oynadı.
1982 yılından 1997'ye Beşiktaş'ta 320 lig maçı oynadı ve 47 gol attı. Feyyaz ve Ali'ye göre daha çok sağ kanat oyuncusu olarak oynadığı için diğer iki takım arkadaşı kadar gol atamasa da, pek çok kritik gole imza attı. Bu dönem zarfında 5 Lig Şampiyonluğu yaşadı.
Taraftarlar tarafından oldukça sevilen oyuncuyu, daha sonra beraber pek çok başarı yaşayacağı teknik direktör Gordon Milne kadro dışı bırakınca, tekrar takıma alınması için açlık grevi dahi başlatıldı. Bunun dışında futboldan uzak kaldığı bir diğer dönem ise, beyin sarsıntısından uzun süre futboldan uzak kaldığı dönemdir. Sakaryaspor'la oynanan Türkiye Kupası maçında başına aldığı darbe ile çok ağır bir şekilde sakatlanmış ve yaklaşık 1 yıl futboldan uzak kalmıştır.
Aktif futbolculuğunun son döneminde 1997 yılında 1 sezon Vanspor'da kiralık oynadı. Daha sonra Beşiktaş'la jübilesini gerçekleştirdi.
Metin Tekin, Galatasaray'a 8, Fenerbahçe'ye ise 13 gol atma başarısını gösterdi. 34 kez A milli formayı giydi ve 2 gol attı. Avrupa Kupalarında ise 6 gol attı. Özellikle PSV Eindhoven'a Hollanda'da attığı gol ve Kösice'ye attığı 2 gol ile takımın uzun süre sonra Avrupa'da tur atlamasında rol oynaması önemli anlardır.
ve Futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığı yapan Metin Tekin, daha sonra teknik direktörlüğe başlamıştır. Önce Erdoğan Arıca'nın yardımcısı olarak GençlerbirliğiSamsunspor'da görev almıştır. Halen Çanakkale Dardenelspor, Altay gibi takımlarla başladığı teknik direktörlük kariyerini devam ettirmektedir.
Halen U20 Milli Takım Teknik Direktörü olarak görev yapmaktadır.


unutulmaz futbolcular seedorf

SEEDORF

[Resim: futbolcubioresim.asp?bohu=CLARENCE%20SEEDORF.jpg] Clarence Seedorf (d. 1 Nisan 1976, Paramaribo, Surinam) Hollandalı orta saha oyuncusu. Şu anda Milan'da oynamaktadır. Seedorf kariyerinde Milan ile 2, Ajax Amsterdam ve Real Madrid'le birer kez Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmıştır. Dünyanın en kariyerli oyuncuları arasındadır. 2007 yılında Şampiyonlar Ligindeki en iyi orta saha oyuncusu ödülünü aldı.Kullandığı tek penaltıyı Türkiye-Hollanda maçında kaçıran futbolcu ve madridde orta sahadan attıgı müthiş gol avrupa begeni kazandı. Yaşayan efsane diyebileceğimiz türden bir futbolcu olan Seedorf modern futbolun geçiş sürecine ayak uydurarak mevkisinin en iyisi olmuştur.

unutulmaz futbolcular rıdvan dilmen


1962'da Aydın'ın Nazilli ilçesinden dünyaya geldi. Spora atletizm ile başladı. Futbola yöneldi ve Muğlaspor formasını giydi. Boluspor'a transfer olup golcü nitelikleri ile tanındı.
Daha sonra Sarıyer formasını giydi ve ardından Fenerbahçe'nin başarılarından en büyük payı aldı. Olağan üstü çabukluğu, golle buluşması ile son dönemde Fenerbahçe'nin ve futbolun sembol isimlerinden biri oldu. "Şeytan" lakabıyla tanındı.
1989-90 sezonunda Fenerbahce-Trabzonspor maçında Yesiç'in sakatlaması ile sakatlandı.
1994-1995 sezonunda futbolu bıraktı. Fanatik Gazetesinde spor yazarlığı yaptı. 1996-97 futbol sezonunda Ali Şen'in yetkisi ile Fenerbahçe'de tam yetkili menacerliğe geçti. Sezon sonunda görevine son verildi, daha sonra TV programlarına yorumcu olarak katılan Rıdvan Dilmen 1998-99 sezonunda 2. ligde 0 puanla son sırada bulunan Vanspor'un başına geçti, Vanspor'u şampiyon yaptı. Ve 1999-2000 sezonunda Fenerbahçe'nin Başına getirildi. Fakat ardarda alınan kötü sonuçlar ve Fenerbahçe’nin UEFA kupasından elenmesi sonucunda görevini bıraktı.
Daha sonra Altay ile anlaştı. Burada da Yükselme maçlarında Altay’ın başarılı olamaması sonucunda görevinden ayrıldı.
2001-2002 sezonunda anlaştığı Adanaspor’dan da kötü ayrılmak zorunda kalan Rıdvan Dilmen televizyon programlarında yorumculuk yapmaktadır.

UNUTULMAZ FUTBOLCULAR METİN OKTAY

   1936 yılında İzmir'de doğan Metin Oktay, Damlacık kulübünde futbola başlamış, Yün Mensucat takımından sonra geçtiği İzmirspor'da kendini göstererek genç milli takıma yükselmiştir.
1956 yılında Galatasaray'a gelen Metin Oktay, İtalya'nın Palermo takımına transfer olduğu 1961-62 sezonu dışında sürekli Sarı Kırmrzılı formayı giymiştir.
Daha İzmirspor'da oynarken, attığı 17 golle İzmir Profesyonel Ligi gol kralı olan Metin Oktay, ondan sonraki yıllarda da bu unvanı nadiren başkalarına kaptırmıştır.
Metin Oktay kral olamadığı yıllarda da çok sayıda golle listenin hep ilk sıralarında yer almış, toplam 608 golle bir rekorun sahibi olmuştur. (Bazı kaynaklarda bu sayının 632 olduğu belirtilmektedir.) Bir sezonda attığı 38 golle oluşan rekor ise, tam 25 yıl sonra yine Çolak tarafından kırılabilmiştir. Metin Oktay, 36'sı A, 4'ü de genç olmak üzere Milli Takım formasını 40 kez giymiş, 7 kez kaptanlık yaparken, 19 gol atmıştır.
10 Haziran 1959'da Fenerbahçe kalesinin ağlarını yırtan golü , Türk futbol tarihine geçen büyük olaylarından biridir.
1965 yılında ''Taçsız Kral'' adlı bir filmde de rol alan Oktay, futbol yaşamı boyunca sadece 1 kez oyundan atılmıştı. Büyük bir golcü oluşunun yanı sıra, efendi ve sportmen kişiliğiyle de Türk futbolseverlerinin sevgilisi olan Metin Oktay, futbolu bıraktıktan sonra yine futbolla ilgili çeşitli işler yaptı. Sarı Kırmızılı kulüpte yönetici ve menajer olarak görev yapan Metin Oktay'ın son görevi spor yazarlığı idi. Oktay, Galatasaray ve Bursaspor'da teknik adam olarak da görev yapmıştı.
Türk futbolunun efsane golcüsü Metin Oktay, 13 Eylül 1991'de bir trafik kazası sonucunda yaşamını yitirmişti.
Metin Oktay'ın gol krallığı listesi şöyledir:
1956-57 İstanbul Profesyonel ligi, 17 golle,
1957-58 İstanbul Profesyonel ligi, 19 golle,
1958-59 İstanbul Profesyonel ligi, 22 golle,
1959 Türkiye ligi,11 golle,
1959-60 Türkiye ligi, 33 golle,
1960-61 Türkiye ligi, 36 golle,
1962-63 Türkiye ligi, 38 golle,
1964-65 Türkiye ligi, 17 golle,
1968-69 Türkiye ligi, 17 golle,Tamamlamıştşr.

UNUTULMAZ FUTBOLCULAR HAGİ



Gheorghe Hagi Köstence, Romanya Gica, Hagi ailesinin (Sultana ve Elena adinda iki ablasi ile birlikte) 3 çocugundan biridir. 5 Subat 1965 tarihinde Köstence'nin Sacele köyünde dünyaya geldi. 6 yasindayken hiç unutamadigi bir hediye alir: bir top. Bu top onun ilk topudur ve böylece efsanenin yaratilmasindaki ilk tuglayi koyan annesi Chirata'dir. Ikinci tugla da hiç kuskusuz onu kesfeden ve Farul Köstence genç takiminda ilk hocaligini yapan Josif Bukossi tarafindan koyulmustur. Hagi futbolculuk yasantisindaki en büyük katkiyi Bukossi’den aldigini sik sik dile getirir. Bukossi onun için hocalarin hocasidir. Balint Belodedici ve Popescu en sevdigi arkadaslaridir. Hatta Popescu ile arkadasliklarini bir adim ileri götürmüsler ve bacanak olmuslardir. Iki kiz çocuk babasi olan Gica iyi bir ev erkegi görüntüsü vermektedir. Gheorghe Hagi futbola Farul Köstence'nin gençler takiminda basladi. Ilk resmi maçina 11 yasinda çikti. 1979-80 sezonunda lisansli olarak Farul Köstence takimini oyuncusu oldu. 1983 yilina gelindiginde sinava girmeden üniversiteye gidebilmek için Universitatea Craiova takimiyla sözlesme yapar. Bu haber Çavusevsku'nun oglu Nicu'nun kulagina gider. Hemen Hagi'yi Bükres'te bir üniversiteye yazdirir ve Onursal Baskani oldugu Sportul Studentesc'e transfer eder. Hagi 1986 yilina kadar oynadigi Sportul'da 108 maç oynar ve 78 gol atar. Bu dikkat çekici basari Çavusesku'nun en büyük oglu Valentin'in gözünden kaçmaz. Kardesi ile arasi hiç de iyi olmayan Valentin, Hagi'yi ordu takimi olan Steaua Bükres'e transfer eder. Barcelona formasiyla1986 yili Sampiyon Kulüpler Kupasi Sampiyonu Steaua, Avrupa Süper Kupasi Finali'ne çikarken Hagi de kadrodadir. Üstelik maç Hagi'nin serbest vurustan attigi golle 1-0 biter. Ayrica ilk senesinde Romanya Kupasi ve Romanya Lig Sampiyonlugu'nu kucaklayan Hagi, daha sonra da Steaua ile 1 Romanya Kupasi ve 2 sampiyonluk kazandi. Ayrica 1989 ylinda Sampiyon Kulüpler Kupasi'nda final oynama basarisini göstermistir. 1990 yilinda rekor bir ücretle olan 4 milyon $ karsiligi Real Madrid'e transfer oldu. Burada Toschack ve Antiç ile çalisan Hagi sampiyonluk yasayamaz. Ikinci senesinde sampiyonluga çok yakinken ligin son maçinda Tenerife’ye yenilir ve sampiyonlugu kaçirirlar; Hagi bu maçi oyunculuk kariyerindeki en kötü maç olarak niteler. Takim içi guruplasmalarin da iyice arttigi bu dönemde, iyice rahatsiz olan Hagi, Lucescu’nun çalistirdigi Brescia kulübüyle anlasir. Ilk senesinde Brescia ile küme düsen Hagi, transfer tekliflerine ragmen kendisi için “kaçti” denmesini istemediginden takimdan ayrilmak istemez. Fakat 1994 Amerika Dünya Kupasi’da öylesine basarili olmustur ki yine 4 milyon $ bonservis bedeliyle bu sefer bir baska Ispanyol devi olan Barcelona’ya transfer olur. Gerçek patlamayi ise 1996 Ingiltere Avrupa Kupasi’ndan sonra transfer oldugu Galatasaray'da yapmistir. 5 sezon kaldigi Galatasaray'da 1 Avrupa Süper Kupasi, 1 UEFA Kupasi, 4 Lig Sampiyonlugu, 2 Türkiye Kupasi, 1 Cumhurbaskanligi Kupasi kazamistir. Bunun ötesinde Galatasaray'da bir mit olmustur. Galatasaray tarihinde en sevilen yabanci futbolcu oldugu hiç kusku götürmez.