Luís Nazário de Lima Ronaldo: O bir gol makinesi. Muhteşem hayat
hikayesiyle bitti zannedilen futbol kariyeri ve yeniden doğuşu. İşte
huzurlarınızda Dünya'yı sallayan sambacı !
Luís Nazário de Lima Ronaldo, 22 Eylül 1976’da Bento Ribeiro, Rio de Janeiro, Brezilya’da doğan bir yıldız.
Brezilya Milli Takımı ve Real Madrid’de forma giyen ve kısaca Ronaldo
olarak bilinen yıldız futbolcu ayrıca “O Fenômeno” yani “Fenomen” olarak
da biliniyor.
Ronaldo’nun yüksek hızını kaybetmeden top sürme kabiliyeti, gol içgüdüsü
ve gücü O’nun modern futbolun en tehlikeli ve iyi golcülerinden biri
yapan en önemli özelliklerinden sadece bir kaçı.
Futbol dünyasının en çok tanınan isimlerinden biri olan Ronaldo, Latin Amerika’da tanrılaştırılan bir idol !
Dünya’nın bir ucundan öbürüne futbolun ne olduğunu bilen herkesin
tanıdığı Ronaldo aşk hayatı, sakatlıkları ve tabii ki golleriyle
günümüzün en önemli futbol şahsiyetlerinden biri.
Ronaldo ayrıca “FIFA Yılın Futbolcusu” ödülünü ilk kez 3 kere kazanan
isim, bu rakama daha sonra şimdiki takım arkadaşı Zinedine Zidane da
ulaşmayı başardı.
.::ERKEN ZAMANLAR::.
Ronaldo, Rio de Janeiro’nun fakir bir bölgesi olan Bento Ribeiro’da
1976’da doğdu. Brezilya’daki herkes gibi O da futbola sokaklarda
başladı. Semtin futbol takımı Social Ramos Club’da ilk kez krampon giyen
Ronaldo 1982’de semt takımının ezeli rakibi Pico dela Mirandona’ya ilk
golünü kaydetti.
Ancak başarılı bir kariyerin başlangıcında Ronaldo’nun en
büyük engeli annesi Dona Sona oldu. Çünkü Ronaldo’nun derslerini
çalışmasını ve bir zamanlar babası Nelio’nun Portekiz’de yaptığı gibi
futbolcu olmasını istemedi. Çocuk yaşta futbolun yanı sıra tenis de
oynayan Ronaldo’nun annesi için futbolu bırakıp iş adamı olması ve hobi
olarak da tenis oynaması küçük çocuğu için en ideal formüldü. Ama ne
annesi Sonia ne babası Nelio ne de kardeşleri Ione ile Nelio Jr.
Ronaldo’nun bir süre sonra O Fenômeno olarak çağırılacağını tahmin
edebilirdi.
Batıl inancı sebebiyle sonradan kavga etmemek için sofrada isteyene bile tuz uzatmayan, kız arkadaşını çok kıskanan her fırsatta televizyonun başına geçip Michael Jordan ya da Pete Sampras’ı izleyen bu çocuk kapının önünde başladığı futbol sayesinde hayalini kurduğu sporcular gibi bir şöhrete kavuşacağını tahmin edebilir miydi? Semt takımında başlayan ve her Brezilyalı çocuk gibi sahilde sıcak kumlar üzerinde devam eden futbol tutkusunun O’nu Dünya’nın en çok takip edilen futbolcularından biri yapacağını bilebilir miydi?
Batıl inancı sebebiyle sonradan kavga etmemek için sofrada isteyene bile tuz uzatmayan, kız arkadaşını çok kıskanan her fırsatta televizyonun başına geçip Michael Jordan ya da Pete Sampras’ı izleyen bu çocuk kapının önünde başladığı futbol sayesinde hayalini kurduğu sporcular gibi bir şöhrete kavuşacağını tahmin edebilir miydi? Semt takımında başlayan ve her Brezilyalı çocuk gibi sahilde sıcak kumlar üzerinde devam eden futbol tutkusunun O’nu Dünya’nın en çok takip edilen futbolcularından biri yapacağını bilebilir miydi?
.::KARİYERİNDEN BİR KESİT::.
Ronaldo’nun futbol oynamaya olan yeteneği 14 yaşındayken görülmeye
başladı. Brezilyalı futbol efsanesi Jairzinho, Ronaldo’yu 2. kulübü olan
São Cristovao’da oynarken Brezilya Genç Takımı’na öneren isim oldu.
Jairzinho gibi bir referans genç Ronaldo’yu Genç Takımın yanı sıra
efsanenin eski takımı Cruzeiro’ya da sokmaya yetti. İlk önce Cruzeiro
Esporte Clube’nin genç takımında oynamaya başlayan Ronaldo profesyonel
kontrata imza atana kadar bekletildi ve ardından da kulübün en dikkat
çekecek futbolcularından biri Mavi Beyazlıların bünyesine girdi.
Brezilya 17 Yaş Altı Milli Takımı’nda 16 yaşında geldiğinde 57 maça
çıkan Ronaldo, kendisi için adını kullanan Jairzinho’yu utandırmadı ve
kaydettiği 59 golle maç başına 1 gol ortalamasının üzerinde kısa süre
sonra ne kadar büyük bir yıldız olacağının sinyallerini verdi. 1994’de
Brezilya Milli Takım kadrosuna alınan Ronaldo zaten birçok yıldızı olan
Brezilya’nın Dünya Kupası kadrosuna alındı ama Romario ile Bebeto’nun
gölgesinde kalarak A.B.D’de düzenlenen 1994 Dünya Kupası’nda yedek
kaldı. 94 Dünya Kupası döneminde Ronaldo’ya “Ronaldinho” adı verildi; bu
ismi takmaktaki amaç kadroda yer alan Ronaldao ile karıştırılmasını
engellemekti. Ronaldo bu ismi daha sonraları milli takımdaki en yakın
arkadaşlarından biri olacak Ronaldo de Assis Moreira’ya (Ronaldinho)
verdi.
.::AVRUPA KARİYERİ::.
Ronaldo’nun Avrupa kariyeri 1994 – 1995 sezonunda Hollanda ekibi PSV
Eindhoven’a transfer edildiğinde başladı. Hollanda’ya transfer olan
Ronaldo abisi sayılan Romario’nun kariyerini kendine örnek alarak
hareket ettiği ve basamakları tırmanmayı başladığı kariyerinin en önemli
yılında çok büyük bir patlama yaptı; Hollanda Ligi gol kralı olan
Ronaldo, İspanyol devi Barcelona’nın ilgisini çekti.
1996 – 1997 sezonunda Barcelona’ya transfer edilen Ronaldo 37 maçta 34
gol lig de kaydetti. Copa Del Rey, ve Avrupa Kupa Galipleri Kupası da
sayılacak olursa bu istatistik 49 maçta 47 gol oldu. Bir sonraki yıl ise
Ronaldo Serie A devi Inter’e transfer edildi.
1996 ve 1997’de peş peşe FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu seçilen Ronaldo,
1998 Dünya Kupası’nda ise sergilediği performansla hayal kırıklığı
yarattı. Turnuva boyunca sadece 4 gol kaydeden Ronaldo’nun milli takımı
finalde de ev sahibi Fransa’ya mağlup olarak kupayı alamadı.
Ronaldo’nun ciddi bir sakatlık geçirmesinin ardından finalde sahaya
çıkması birçok soru işaretinin doğmasına sebep oldu. Sakatlığı tam
olarak geçmeden maça çıktığına inanılan O Fenômeno’nun, sponsoru Nike’ın
zorlamasıyla oynadığı iddiası ortaya atıldı. Bu dönem 4 yıl boyunca
Ronaldo’nun kariyeri üzerine gelen kara bulutların yıldız futbolcuyu çok
zorlayacağı yılların başlangıcı oldu.
Bir yıl sonra Ronaldo’nun derslere konu olan “diz sakatlığı” kariyerinin
ciddi bir şekilde bitme noktasına kadar getirdi. Sağ dizinden çok ciddi
bir şekilde sakatlanan ve aylarca antrenman dahi yapamayan Ronaldo için
özel kum havuzları hazırlandı. Yürümeler, ter atmalar, diz
güçlendirmeler, hafif koşular, kondisyon antrenmanları derken Ronaldo
belki de bugüne kadar hiçbir futbolcuya gösterilmeyen ilgi ve alaka ve
dikkat ile sahalara dönebilmesi için çalıştırıldı ve tedavi edildi.
Bu sakatlık ilk ve son olmayacaktı; 2000’de sahalara ilk dönüşünde Lazio
karşısında sadece 7 dakika sahada kalabildi ve dizinden yine
sakatlanarak bir kez daha yere yığıldı.
2 ameliyat ve 20 aylık iyileşme süreci oldukça sancılı geçti. Yine aynı
süreç başladı; özel kum havuzları bir kez daha hazırlandı, yürümeler,
ter atmalar, diz güçlendirmeler, hafif koşular, kondisyon antrenmanları
derken Ronaldo 2002 Dünya Kupası’na yetiştirildi.
Ronaldo, 2002’nin devamında 3. FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu ödülüne
layık görüldü ve Inter’den Real Madrid’e 27.000.000 pound karşılığında
transfer edildi. Bu transfer aylarca gündemden düşmedi. Bunu sebebi ise
sadece Ronaldo değil aynı zamanda Real Madrid’e getirilen 3. Galactico
olmasıydı. Inter teknik direktörü Hector Cuper ile yaşadığı problemler
Ronaldo’nun Serie A şampiyonluğu yaşayamadan La Liga’ya bir kez daha
geri dönmesine sebep olmuş ve Real Madrid’in Dünya yıldızlarını
bünyesine katma programının 3. ismi yapılmıştı. Ronaldo, Galacticos
taraftarının bağrına bastığı bir isim oldu; en azından kısa süre
öncesine kadar!
Real Madrid’in Ronaldo ile ününü Dünya çapında daha da arttırma
politikası işe yaradı; Ronaldo formaları Dünya’nın dört bir yanında
Amerika’dan Asya’ya kırmadık reklam bırakmadı. Şan ve şöhretle Real
Madrid’e gelen Ronaldo reklam kampanyasındaki başarısını Ekim 2002’e
kadar sakat bekleyerek ilk başta gösteremedi. Ama Ronaldo’nun gelmesiyle
patlayan bilet satışları O Fenômeno’nun yedek kulübesinde
eşofmanlarıyla oturmasına rağen taraftarın her maçta O’na da ayrıca
tezahürat yapmasına engel olmadı. Ronaldo sonunda ilk maçına çıktı ve
Steve McManaman'ın pasıyla golünü de kaydetti. Ronaldo’nun henüz ilk
maçında ortaya koyduğu performans bu yeteneğin bitmediği tam tam tersine
bıraktığı yerden işine devam ettiğini taraflı tarafsız herkese
gösterdi.
Ronaldo yine o bilindik tarzıyla sahadaydı. Çalımları, hızı ve şutları eskiyi aratmadı.
Ronaldo aynı güzel oyunu sezonun son maçında da sergiledi; Athletic
Bilbao karşısında kaydettiği golle ilk sezonunu 23 golle tamamladı. Bu
gol sayısı Şampiyonlar Ligi, ve özellikle Manchester United karşısında
kaydettiği hat-tick’i kapsamazken 2003 O Fenômeno için çok daha önemli
bir sene oldu. Ronaldo, Barcelona ile İspanya’da başaramadığını Real
Madrid ile başardı ve yine 23 gol kaydederek tamamladığı sezonda
Galacticos’u La Liga şampiyonluğuna taşıdı.
.::SAMBACI RONALDO::.
Ronaldo uluslararası arenada ilk kez 1994’de Arjantin karşısında forma
giyerek boy gösterdi. 2002 Dünya Kupası’nda gol kralı olan O Fenômeno, 8
golle Altın Ayakkabı’yı kazandı. Ronaldo Bu 8 golden 2’sini final
maçında ev sahibi Almanya’nın ağlarına gönderdi. Ronaldo aynı zamanda bu
performansla Brezilya efsanesi “Siyah İnci” Pele’nin Dünya Kupası
finallerinde kaydettiği 12 gollük performansı yakaladı. 12 gole ulaşan
Ronaldo ayrıca, Dünya Kupası’nda 4 gol daha kaydedince Dünya Kupası
finalleri tarihinin en golcü futbolcusu olma başarına erişecek.
Ronaldo’nun daha önce kaydettiği 4 finaller golü ise 1998 Dünya
Kupası’nda gelmişti.
Ekim 2005 itibariyle 90 kez milli olan Ronaldo’nun Sambacılar hesabında 57 golü bulunuyor.
2 Haziran 2004 tarihi ise O Fenômeno için ayrı bir önem taşıyor.
CONMEBOL 2006 Dünya Kupası finallerine kalabilme elemelerinde ezeli
rakip Arjantin ile karşılaşan Brezilya’da Ronaldo kaydettiği 3 golle
yaptığı hat-trick ile uzun süre konuşuldu. Ancak bu hat-trick pek alışık
olunmayan bir hat-trick oldu çünkü Ronaldo 3 golü de penaltıdan
kaydetti.
.::RONALDO VE KADINLAR::.
Ronaldo Nisan 1999’da futbolcu ve model olan Milene Domingues ile
evlendi. Dünya’nın gözü önünde mutlu bir aile tablosu çizen çiftin
evliliği 4 yıl sonra boşanmaları ile son buldu. Ronlado ve Domingues’in
2000 senesinde doğan Ronald adını taktıkları bir çocukları bulunuyor.
2005 senesinde ise Brezilyalı model ve MTV müzik televizyon kanalı
sunucusu Daniella Cicarelli ile nişanlandı. Cicarelli ile Ronaldo kısa
süre sonra çocuk beklemeye başladı ancak Cicarelli’nin düşük yapmasını
ardından 3 ay süren ilişki sona erdi.
Ronaldo en son olarak yine model olan Raica Oliveira ile birlikte olmaya başladı.
2002 Dünya Kupası, muhteşem Brezilya takımının asistleriyle süslediği
Ronaldo için ayrı bir önem taşıdı her zaman. Dünya Kupası ve Brezilya
Milli Takımı kulüp seviyesinde yaşayamadığı başarıları tatmasına sebep
oldu. Hollanda, İspanya ve İtalya kariyeri yeteneklerini altında kaldı.
Bireysel alanda yakaladığı başarılar kulüp seviyesinde kariyerine
yaklaşamadı. 1998 ve 2002 Scudetto yarışını Juventus’a kaybetti. Bu
dönemde doğal olarak kupaya uzanan Juventus efsanesi Alessandro Del
Piero’nun gölgesinde kalmaktan kurtulamadı.
Futbolu bilenler; bir dönem sağ dizinin kurbanı olan Ronaldo’nun
sakatlıklar boğuşmadığı bir kariyeri olsaydı adının bugün Mars da dahi
bileneceğine inanır.
.::RONALDO VE HIZ DÜNYASI::.
Formula 1’in can düşmanı A1 Grand Prix’i Ronaldo’nun da bir parçası
olduğu dev bir motor sporları organizasyonu. A1 Brezilya Takımı’nın
Brezilyalı efsane pilot Emerson Fittipaldi ile birlikte ortaklaşa sahibi
olan Ronaldo yeni yeni tanınmaya başlayan ve Formula 1’in tahtını
sallamaya çalışan A1 GP’de pilot olarak Nelson Piquet, Jr., Tony Kanaan
ve João Paulo’yu kullanıyor.
.::RONALDO’NUN ZAMAN TABLOSU::.
1976
Eylül: Ayın 22’sinde Rio de Janeiro, Bento Ribeiro’da doğdu.
1993
Mayıs: Cruzeiro’da harikalar yarattı; 60 maçta 58 gol kaydetti. Mayıs
ayında Cruzeiro ile ilk remi kupası olan Brezilya Kupası’nı kaldırdı.
1994
Mart: Arjantin karşısında ilk kez milli formayı taşıdı.
Haziran: Bütün maçlara yedek soyundu ama Dünya Kupası’nı kaldıran milli takımın bir parçası oldu.
Temmuz: 6 milyon euro karşılığında PSV’ye transfer oldu.
1996
Mayıs: PSV ile Hollanda Kupası’nı kazandı.
Haziran: İspanyol devi Barcelona’ya transfer oldu.
Aralık: FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu ödülünü ilk kez kazandı. 1997
Mayıs: Kupa Galipleri Kupası finalinde maçın skorunu tayin eden
penaltıyı kaydetti ve Katalan devine kupayı kazandırdı. La Liga’da gol
kralı oldu ama şampiyonluğa ulaşamadı.
Haziran: Brezilya ile Copa America’yı kazandı ve 5 golle en golcü 2. isim oldu.
Temmuz: 30.5 milyoın euro ile rekor kırarak Inter’e transfer oldu.
Aralık: FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu unvanını koruyan tarihteki ilk
isim oldu. Avrupa’da Yılın Futbolcusu ödülüne layık görülen ilk Güney
Amerikalı oldu.
1998
Mayıs: Inter’in UEFA Kupası’nda Lazio’yu 3-0 yenerek kupaya uzandığı finalde 1 gol kaydetti.
Temmuz: Brezilya’nın Dünya Kupası finallerin kalmasına yardımcı oldu ama
finalde sergilenen kötü futbol ile Dünya’nın en büyüğü bu sefer Fransa
oldu.
1999
Nisan: Milene Domingues ile evlendi ama bu evlilik 4 yıl sürdü.
Temmuz: Gol kralı olduğu turnuvada 2. Copa America’sını kazandı.
Ekim: Lecce’yi 6-0 yendikleri maçta takımının 5. golünü kaydetti ama 6
ay sahalardan uzak kalmasına sebep olan diz sakatlığına yakalandı.
2000
Nisan: İtalya Kupası finaliyle sahalara geri döndü. 2. devrede oyuna
girdi ama 6 dakika oynadıktan sonra aynı dizinden bir kez daha
sakatlanarak 2000 – 2001 sezonunun tamamını kaçırdı.
2001 Eylül: UEFA Kupası ilk tur maçında Romanya ekibi Brasov karşısında resmen sahalara geri döndü.
Kasım: Yaklaşık 2 yıl aradan sonra ilk kez Serie A’da sahaya çıktı ama
San Siro’da Lecce karşısında 14 dakika sahada kalabildi; yine
sakatlandı.
2002
Haziran: Brezilya’nın 5. Dünya Kupası’nı kazanmasının ilham kaynağı
oldu. 8 golle gol kralı oldu ve bu gollerden 2Sini finalde Almanya’ya
kaydetti.
Temmuz: Real Madrid’e transfer oldu.
Aralık: Kıtalararası Kulüpler Şampiyonası’nda Yokohama’da oynanan maçta
şampiyon olan Real Madrid’in ve “Turnuvanın En Değerli Oyuncusu”
seçildi. Kariyerinde 3. kez FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu oldu. Ronaldo
ayrıca kariyerinde 2. kez Avrupa’da Yılın Futbolcusu seçildi.
2003
Mayıs: Real Madrid’in La Liga’da şampiyon olduğu sezonu 30 lig maçında 21 golle tamamladı.
2004
Mayıs: Ronaldo gol kralı oldu ama Real Madrid şampiyonluk unvanını koruyamadı.
2005
Şubat: Daniella Cicarelli ile evlendi ama ilişkileri sadece 3 ay sürdü.
Kasım: İspanya vatandaşlığına alındı.
.::RONALDO HAKKINDA SÖYLENENLER::.
Pele: “Muhteşem. Ama önce Dünya Kupası’nı kaldırsın, sonra benimle
kıyaslamaya başlarız.” Dünya Kupası’nı kazandıktan sonra: “Değişmediğini
ve hala aynı hırs ve istekle oynadığını görmek çok güzel, ailesine önem
veriyor ve akıllı biri. Ne kadar çok savunsanız da sizi geçecek bir yol
bulabiliyor. Brezilya’da O’nun 1 numaralı hayranı benim ama yinede
benimle, O’nu kıyaslamayın.”
Crujiff: “O’nu kimseyle kıyaslamayın. Tek ihtiyacı olan kendisi olması.”
Romario: “Fransa 98’de daha iyi tanıdım. O’nunla birlikte her şeyi kazanabilirsiniz.”
Capello: “Adı üzerinde O bir4 fenomen, büyük maçlarda büyük biri olmasını biliyor.”
Jairzinho: “Bir takım topu O’nun iki ayağının arasına atabilirse % 50 golü atmış sayılır.”
Giovanni: “Dünya’nın en iyi golcüsü buna şüphe yok. Her zaman gülmesini
biliyor ve başına gelen terslikleri atlatmayı başarıyor.”
Bobby Robson: “Ronaldo gibi bir futbolcuyu bulamazsınız. Sansasyonel bir futbolcu ne zaman ne yapması gerektiğini de biliyor.”
Linekar: “Ronaldo’nun topla olan hızı hayatım boyunca denediğim ama yapamadığım bir şey oldu.”
Cesar Gomez: “O’nu marke etmek hayatta yaptığım en belalı iş oldu. Maç bittiğinde 500 dakika sahada kaldığımı zannettim.”
Zubizarreta: “Bu adam her pozisyonu gol pozisyonuna dönüştürebiliyor.”
Raul: “Ronaldo’dan öğrenmeye çalışıyorum. Patlayıcı bir güç ve bir anda
peşindekilerden kurtulabiliyor. Çok basit O’nun seviyesinden çok
uzağım.”
Shearer: “Ronaldo etrafta görebileceğiniz en iyi futbolcu. Daha neler başarabileceğini sadece Tanrı bilir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder